Yedigöller Milli Parkı: Bir Doğa Cenneti

Batı Karadeniz’in yemyeşil coğrafyasında, Bolu il sınırları içerisinde saklı bir hazine yatıyor: Yedigöller Milli Parkı. Adını, heyelanların oluşturduğu birbirinden güzel yedi gölden alan bu park, aynı zamanda “Orman Denizi”ni andıran zengin ve çeşitli bitki örtüsüyle ziyaretçilerini büyülüyor. Bolu’nun Mengen ve Yığılca ilçeleri sınırında yer alan ve 1965 yılında milli park ilan edilerek koruma altına alınan bu özel alan, yaklaşık 2.020 hektarlık devasa bir doğa kompleksi.

Parkın en belirgin özelliği ve ana çekim noktası, doğanın gücünün bir eseri olan yedi adet heyelan gölüdür. Bölgenin yer yapısını oluşturan serpantin ve volkanik kayaçlar ile zaman zaman meydana gelen yer hareketleri, arazinin sürüklenmeye hazır yapısıyla birleşerek göllerin oluşmasına zemin hazırlamıştır. Göller, kayan kitlelerin vadilerin önünü kapatması sonucu arkada suların birikmesiyle oluşan set gölleridir. Bu göllerden bazıları yer altı kaçakları aracılığıyla birbirine bağlantılıdır.
Yedigöller havzası, güneyden kuzeye doğru yaklaşık 1500 metrelik bir alan içerisinde sıralanan yedi gölden oluşur. Bu doğa harikası göller şunlardır: Sazlıgöl, İncegöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, Deringöl, Büyükgöl ve Seringöl. Göller, aralarında 100 metreye varan bir yükselti farkı bulunan iki ana plato üzerine yayılmıştır. Ortalama 780 metre yükseklikteki ilk platoda, göllerin en büyüğü olan Büyükgöl bulunur. Büyükgöl’ün en derin noktası 15 metredir. Aynı platoda, Büyükgöl’ün güneydoğusunda yer alan Deringöl, 20 metrelik akan bölümüyle Büyükgöl’e bağlanır. Büyükgöl’ün kuzeyinde ise Seringöl yer alır.

Diğer plato, ilkine göre yaklaşık 100 metre daha yüksekte konumlanmıştır. Bu yüksek platonun en geniş gölü Nazlıgöl’dür. Nazlıgöl, dibinden sızdırdığı suyun kuzeydoğuda tekrar yüzeye çıkarak bir şelale oluşturması nedeniyle “Şelale Gölü” olarak da anılır. Bu platoda Nazlıgöl’ün yanı sıra Sazlıgöl, İncegöl ve Küçükgöl de bulunur. Milli park alanının en yüksek noktası 1488 metre ile Eğrikiriş Tepesi iken, en alçak noktası 465 metre ile Kirazçatı’dır.

Yedigöller Milli Parkı sadece gölleriyle değil, aynı zamanda bitki ve hayvan çeşitliliği ile de dikkat çeker. Bilimsel araştırma ve incelemeler için de önemli bir potansiyel sunan park, Türkiye’nin en güzel karışık doğal ormanlarından birine ev sahipliği yapar. Parkta çok sayıda bitki türü bulunur. Başlıca ağaç türleri arasında kayın, gürgen, meşe, kızılağaç, akçaağaç, karaağaç, titrek kavak, sarı ve kara çam, köknar, fındık, ıhlamur ve dişbudak ağaçları yer alır; bu ağaçlar genellikle yüksek boylu ve düzgün gövdelidir. Park, aynı zamanda nesli azalmakta olan porsuk gibi önemli bitki türlerini de barındırır. Kaynaklar, parkta çok sayıda spesifik bitki türünün detaylı bir listesini sunarak bu zenginliği vurgular.
Yaban hayatı açısından da oldukça zengin olan Yedigöller, ayı, domuz, kurt, tilki, sansar, sincap, geyik, karaca ve tavşan gibi çeşitli memelilere yaşam alanı sunar. Kuş gözlemcileri için de cazip olan parkta, yabani ördek, yabani güvercin ve keklik gibi türlerin yanı sıra, yapılan tespitlere göre 100’ün üzerinde kuş türü bulunmaktadır. Ayrıca, kaynaklar bazı spesifik sucul böcek türlerinin varlığına da işaret eder. Bu özellikleriyle Yedigöller Milli Parkı, kelimenin tam anlamıyla bir doğa cennetidir.

Yedigöller Milli Parkı, doğaseverlere ve ziyaretçilere çeşitli rekreasyonel olanaklar sunar. Park, sahip olduğu sakin ve huzurlu atmosferi, büyüleyici manzaraları, farklı arazi yapıları ve yürüyüş parkurları ile piknik yapmak, dinlenmek, fotoğraf çekmek, spor yapmak ve kamp kurmak için ideal bir ortam sağlar. Parkın içinde 1 hektarlık bir alanda çadırla konaklama imkanı mevcuttur.
Sportif aktivitelerden hoşlananlar için, Büyükgöl ve Deringöl’de mayıs-eylül dönemlerinde ücret karşılığı olta balıkçılığı yapılabilir. Bu göllerde göl alası ve gökkuşağı alabalığı bulunmaktadır. İlginç bir bilgi olarak, Türkiye’nin ilk alabalık üretme istasyonunun 1969 yılında burada kurulduğu ve hala faaliyet gösterdiği belirtilir. İstasyon, Büyükgöl’ü canlı alabalık yetiştiriciliği için damızlık amaçlı kullanmaktadır. Ziyaretçiler buradan taze alabalık satın alma imkanına da sahiptir.
Parkın sunduğu eşsiz manzaraları en iyi şekilde deneyimlemek için Kapankaya Manzara Seyir Yerine çıkılması tavsiye edilir. Bu noktadan göllerin ve çevredeki peyzajın büyüleyici güzelliğini seyredebilirsiniz. Bu güzergah üzerinde aynı zamanda bir anıt ağaç da bulunmaktadır. Ayrıca, milli park bünyesinde yer alan geyik üretme istasyonu da ziyaret edilebilecek yerler arasındadır.

Konaklama konusunda, Yedigöller Milli Parkı içerisinde çadır ve karavan kampı için ayrılmış uygun alanlar mevcuttur. Daha konforlu bir konaklama arayanlar için park içinde misafirhane ve bungalovlar da bulunur. Bu tesislerde toplamda 18 ünitede 72 yatak kapasitesiyle hizmet verilmektedir. Daha fazla seçenek arayanlar Bolu merkezde bulunan çeşitli otellerden faydalanabilirler.
Yeme-içme konusunda, park içindeki ana seçenek genellikle alabalıktır. Göllerde yetişen alabalıklar oldukça lezzetlidir. Günübirlik ziyaretçiler için piknik alanlarında tahta masalar ve ocaklar mevcuttur. Ancak, kaynaklar yiyecek ve içeceklerinizi mutlaka yanınızda götürmeniz gerektiğini önemle belirtir. Park içindeki kır gazinosu ve büfe gibi tesisler kamp ve bungalov alanlarının yakınında yer alır ancak menüleri genellikle alabalık ve tost çeşitleri ile sınırlıdır.
Ulaşım açısından, Yedigöller’e hem özel araçla hem de otobüsle ulaşım mümkündür. Ancak, Bolu’dan sonra milli parka toplu taşıma imkanı bulunmamaktadır. Bu nedenle parka ulaşım ya özel araçlarla ya da tur otobüsleriyle sağlanır. Özel araçla İstanbul veya Ankara yönünden gelenler TEM otoyolunu kullanarak Bolu sapağına ulaşırlar. Buradan Mengen üzerinden veya Bolu merkezden kuzeye ayrılan yollarla devam edilebilir. Her iki yolun da yaklaşık 30 kilometrelik bölümü stabilize durumdadır. Bolu merkezden giden yolun bir kısmı 2015’te tadilattan sonra açılmış olsa da dikkatli olmak önemlidir. Özellikle kış aylarında, Bolu-Yedigöller güzergahı karla kaplı olabileceğinden, ulaşım sadece Yeniçağa-Mengen-Yazıcık veya Devrek-Yazıcık üzerinden yapılır. Bolu’ya otobüsle gelenler için ise parka ulaşım taksilerle yapılabilir ancak bu oldukça pahalıdır; bu durumda “tur organizasyonu” kapsamında yolculuk yapmak daha uygun bir seçenek olarak öne çıkar. Park yolu boyunca temel ihtiyaçlar dışında alışveriş imkanı bulunmamaktadır.
Yedigöller havzası Batı Karadeniz iklim kuşağında yer alır. Bu bölgede ilkbaharlar serin, yazlar sıcak, sonbaharlar kısmen ılık ve kışlar oldukça soğuk geçer. Yıllık ortalama sıcaklıklara bakıldığında, en soğuk ay Ocak (1 derece) ve en sıcak ay Temmuz (19 derece) olarak görülür. Yıllık yağış ortalaması 629 mm civarındadır. Bu iklim özellikleri göz önüne alındığında, Yedigöller’i ziyaret etmek için en uygun zaman nisan-kasım ayları arasıdır.

Parkta geleneksel anlamda bir “gece hayatı” olmasa da, gün batımının kızıllığında yürüyüş yapmak, hava karardıktan sonra yıldızlarla dolu gökyüzünü seyretmek ve doğanın sessizliğinde kaybolmak Yedigöller gecelerinin unutulmaz deneyimlerindendir.
Son olarak, seyahatiniz sırasında ihtiyaç duyabileceğiniz bazı faydalı bilgiler şunlardır: Acil Yardım 112, Yangın 110, Polis 155, Bolu Belediyesi 444 26 58. Türkiye’de bahşiş oranı genellikle hesabın %7-10’u arasındadır. Parka giden yol üzerinde mevsiminde yöre halkının sattığı alıç, çilek gibi meyveleri veya el işlerini bulabilirsiniz.
Yedigöller Milli Parkı, heyelan göllerinin oluşturduğu benzersiz peyzajı, zengin ormanları ve canlı çeşitliliği ile doğanın kucağında huzurlu bir kaçış sunar. Bu doğa harikası yeri keşfetmek, yeşilin binbir tonunu görmek ve temiz havayı solumak için unutulmaz bir deneyim olacaktır.